Bankacılık ve Finansal Hizmetlerde Sıfır Güven Segmentasyonu
Bankalar ve diğer finansal kuruluşlar, fidye yazılımı ve benzeri siber saldırılara karşı korunmak için Sıfır Güven Segmentasyonu (Zero Trust Segmentation) stratejisine yöneliyor. Bu saldırılar, finansal zarara ve itibar kaybına yol açabiliyor.
Modern Banka Soyguncuları Finansal Hizmetlere Odaklanıyor
IBM Raporuna göre, finansal hizmetler, 2016-2020 yılları arasında beş yıl üst üste siber suçluların en çok hedef aldığı sektör oldu. 2021 yılında, finansal hizmetler %22,4 oranında saldırıya uğrayarak, üretim sektörünün hemen ardından ikinci sırada yer almasına rağmen fidye yazılımı ve diğer siber saldırılar için günümüzde de artarak hedef olmaya devam ediyor.
Bankalar ve diğer kurumlar dijital dönüşüm geçirdikçe ve üçüncü taraf ürün ve hizmet sağlayıcılarla işbirliğini genişlettikçe siber saldırı riskleri artmaktadır. Yoğun birleşme ve satın alma (M&A) faaliyetleri, eski IT ve siber güvenlik sistemlerinin sürekli kullanımı ve uzaktan çalışmaya geçiş de bir kurumun güvenlik duruşunu zayıflatabilir. Teknoloji ve iş değişiklikleri saldırı yüzeyini genişletmekte ve görünürlük açısından yeni zorluklar yaratmaktadır.
Fidye yazılımı ve diğer türdeki siber saldırılara karşı korunma, artık sadece bir siber güvenlik sorunu değil, en üst seviyelerde bir iş dayanıklılığı mücadelesidir.
Bu yazımızda, bankalar ve diğer finansal hizmet sağlayıcılarının karşılaştığı benzersiz siber güvenlik zorluklarını inceliyoruz. Hızla değişen bir ortamda hem finansal kuruluşu hem de müşterilerini koruyan Sıfır Güven Segmentasyonunun nasıl değerli bir savunma sağladığını ele alıyoruz.
Bankacılık ve Finansal Hizmetlerde Illumio Sıfır Güven Segmentasyonu
Illumio’nun Sıfır Güven Segmentasyon teknolojisi, geleneksel çevre ve güvenlik duvarı savunmalarını, ağların ve veri merkezlerinin iç kısmına çok daha ayrıntılı bir şekilde yerleştirerek güçlendirir. Yüzlerce uygulama ve cihazı koruyan bir veya daha fazla güvenlik duvarı yerine, her varlığa ayrı ayrı odaklanarak güvenlik uygular.
- Sistemlere erişimi anlayarak, erişimi sınırlayan güvenlik politikalarını uygular ve kurallara uymayan tüm trafiği raporlayıp analiz ederek müşteri verilerini korumaya olanak tanır.
- Tüm ortamda güvenlik açıklarını belirleyerek, uygulama bağımlılıklarını haritalar, ayrıntılı segmentasyon politikaları uygular ve bağlantıyı güvenlik açığı ve uyumluluk ihlalleri açısından izleyerek regülasyonlara uyumluluğu sağlar.
- Veri merkezi ve kurumsal uygulamalar arasındaki ilişkileri görünür hale getirir, hem yerel hem de özel veri merkezi uygulamalarını tutarlı bir şekilde güvence altına alır, DevOps süreçleriyle entegre ederek güvenliği ölçekli bir şekilde otomatikleştirir ve dijital dönüşümü mümkün kılar.
Bankacılıkta Sıfır Güvenin Faydaları
- Azaltılmış saldırı yüzeyi
- Gelişmiş uygulama ve veri koruması
- Varlıklar arasında artırılmış görünürlük
- Azaltılmış kötü amaçlı yazılım riski
- Daha hızlı ihlal tespiti
- Sürekli güvenlik uyumluluğu
- Birleşme ve satın alma süreçlerinde kolaylık
- Kritik Varlıkları ve Hizmetleri Güvence Altına Alın.
Illumio Zero Trust Segmentasyon, her varlık veya uygulamaya erişimin güvenliğinden ve kimlik doğrulaması sağlandığından emin olur. Yan hareketliliği sağlayan yolları ortadan kaldırır ve hızla değişen ortamlarda politika uygular. Varlıkları, ortamları, kullanıcıları ve grupları kolayca segmente edebilirsiniz. Politikaları dinamik olarak uygulayarak karmaşıklaşan cihazları, uygulamaları ve ağları güven altına alabilirsiniz.
- Fidye Yazılımlarını Kısıtlayın
Illumio, ağınızdaki yüksek riskli herhangi bir porttaki iletişimi engelleyen politika keşfi, oluşturulması, dağıtımı ve uygulanmasını otomatikleştirerek saldırı yüzeyinizi azaltır ve hassas verilerinizi korur. Illumio ile, sıkça kullanılan portları kapatıp izleyebilir ve ilerleyen olayları durdurmak için reaktif kısıtlama politikaları oluşturabilirsiniz.
- Cihaz ve Sistem İletişimini Görselleştirin
Illumio, kurumsal uygulamaları, özel ve genel bulut ortamlarını, konteynerleri, veri merkezlerini ve uç nokta cihazlarını içeren varlıklar arasındaki tüm iletişimleri haritalayarak etkili bilgiler sunar ve bunu ağınıza dokunmadan veya ağınızı değiştirmeden yapar. Illumio ile şunları yapabilirsiniz:
- Gerçek zamanlı ağ görünürlüğü oluşturun.
- Gereksiz bağlantıları tanımlayarak operasyonel riski azaltın.
- İletişimlerinizin birleşik bir görünümünü ekipleriniz ve SIEM/SOAR araçlarınız ile paylaşın.
PCI-DSS’in Örnek Kullanımı
PCI-DSS, kart sahibi bilgileri veri ortamı (Cardholder Data Environment - CDE) etrafında kontrollerin bulunmasını ve PCI verilerinin belirli bir sınır içinde tutulmasını gerektirir.
Illumio, PCI-DSS uygulamaları ile PCI-DSS olmayan uygulamaları segmentlemek için bir uygulama sınırını kolayca tanımlamanıza olanak tanır. Bu, kart sahibi veri ortamındaki tüm trafiğin açıkça izin verilen bir listede olmasını sağlayarak PCI-DSS uyumluluk gereksinimini hızlı ve etkili bir şekilde karşılar.
Illumio’nun sağladığı görünürlük, bir kart sahibi bilgileri veri ortamı için (Cardholder Data Environment - CDE) net ve tam kapsamlıdır. Sonuç olarak, kapsam dışındaki sistemler için segmentasyonu gereksiz yere genişletmekten kaçınır, bu da önemli zaman ve maliyet tasarrufu sağlar; ayrıca segmentasyonu çok dar yaparak uyumluluğu riske atmanızı önler.
Illumio, PCI-DSS uyumluluk gereksinimlerini karşılamak için bir denetim sınırı oluşturmayı kolaylaştırır.
Ağ Tabanlı Segmentasyon vs. Host Tabanlı Segmentasyon
Segmentasyonun uygulanmasında çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bazı finansal kurumlar, network switch’leri, router’lar ve firewall’ları yapılandırarak ağ segmentasyon kontrollerini uygulamaya çalışır, ancak bu genellikle iki soruna yol açar.
İlk olarak, yüksek seviyeli politikaları ağ ekipmanlarında (network switch, router vs.) ve güvenlik duvarlarında ayrıntılı kurallara dönüştürmek zordur. Örneğin, web uygulamalarının yalnızca gerekli hizmetlere erişmesi gerektiği şeklindeki yüksek seviyeli bir politikayı pratik bir ağ kuralına dönüştürmek gerekir. Sonuç olarak, ağ ekipmanlarına uygulanan kurallar ya çok katı ya da çok gevşek olur. Bu da ya uygulama işlevselliğinin ya da güvenlik dayanıklılığının zarar görmesine neden olur.
İkinci problem ise hassasiyet eksikliğidir. Bir ağda binlerce veya on binlerce uç nokta olduğunda, ağ ekipmanlarından ve güvenlik duvarlarında uç nokta bazlı kontrolleri uygulamak zordur.
Daha iyi bir çözüm, sıfır güven segmentasyonunu bireysel uç noktalarda uygulamaktır. Bu yaklaşım, dizüstü bilgisayarlar ve sunucular gibi uç noktalara yerleşik olan host tabanlı güvenlik duvarlarından yararlanır. Host tabanlı bir yaklaşım şu avantajları sunar:
- Doğrudan, basitleştirilmiş kontrol: Güvenlik kurallarını dizüstü bilgisayar gibi uç noktaların kendilerinde uygulamak, ağ ekipmanları ve güvenlik duvarı cihazlarında uygulamaktan daha kolaydır. Ağ güvenlik duvarı kuralları zaten aşırı karmaşıktır ve belirli bir departmanda bir yöneticiyi bir alt çalışandan ayırmak gibi erişim kontrollerini uygulamaya çalışmak işleri daha da zorlaştırır.
- Her yerde çalışan segmentasyon: Çalışan uç noktalarının artık ofis dışında kullanılmasıyla, uç noktaların kendilerinde segmentasyon kurallarını uygulamak çok daha pratiktir. Bir çalışan dahili bir ağda değilse, dahili ağ cihazları segmentasyon kurallarını uygulayamaz. Host tabanlı segmentasyon, uç noktanın bulunduğu her yerde segmentasyon politikalarını uygular.
- Tehditleri hızla izole etme doğruluğu: Güvenlik ekipleri, uç noktanın host tabanlı güvenlik duvarını kullanarak uç noktayı izole edebilirler. Güvenlik duvarı uç noktada olduğu için, uç noktanın bağlı olduğu tüm LAN veya VLAN'ı izole etmek yerine yalnızca etkilenen uç noktayı izole eder. Güvenlik ekipleri, bir uç noktayı izole etmek veya bir olay çözüldüğünde bağlantısını yeniden kurmak için güvenlik duvarlarını yanlış yapılandırma riskiyle karşı karşıya kalmazlar.
Detaylı bilgi ve taleplerinizi yanıtlayabilmemiz adına iletişim formumuzu doldurarak tarafımıza iletebilirsiniz.